Sunday, June 10, 2012

Eşikaltı Büyücüleri

Eşikaltı Büyücüleri

Ahmet Şerif İzgören
Hiç sütün üstüne kan damladığını gördünüz mü? ... Ben de görmedim. Ama yine de olacakları anlatayım. Kan o pürüzsüz yüzeyde kendine umulmadık bir yer açar. Ve göz açıp kapayıncaya kadar sessizce kaybolur. Ardında hiçbir iz bırakmaz. Bu kitabı 18 yaşın altındakilere okutmayın. Onlar bu görkemli ışık oyununun keyfini sürsünler. Farkında mısınız bilmem; göstergelerle, görüntülerle yaşıyoruz. Önemli olan görüntüleri yönetebilmek. Ne kadar çok göstergeye sahipseniz o kadar mutlusunuz. İçtiğiniz, giydiğiniz o sembollerden mutluysanız, siz de okumayın. İçin Türk ineklerinden sağılmış Amerikan markalı sütünüzü, uzanın yatağınıza huzurla. Ruhunuzun her yerini kaplamış semboller ve ağzınız kanlar içinde... İzgören bu kitabında reklamların şu ana kadar dile getirilmemiş yüzünü ortaya çıkararak bir ilke imza atıyor. Kelime, görüntü ve sesler vasıtasıyla bilinç algımızın sınırının altında yapılan etkileme çalışmasını "Eşikaltı yöntemler" diye adlandırarak, reklamlarda kullanılan bu yöntemlerle dehşet, ölüm ve seks olgularının bilinçaltımıza yerleştirilmesini eleştirel bir dille anlatıyor. Altı yıllık bir araştırmayla onlarca reklamın bir araya getirildiği bu titiz çalışma Türkiyede bir ilk olma özelliği ile de öne çıkıyor.
***
“Bilinçaltı düşüncelerimiz bilince çıkmadıkça karşımıza kader olarak çıkar.” demiş Jung.

Buzdağının görünmeyen yüzü bilinçaltımızın, almış olduğumuz kararlarda, davranış ve tutumlarımızda bizi ne kadar etkilediğinin farkında mıyız?

Gizli kalmış korkularımızın, arzularımızın, travmatik anılarımızın larvalarını bıraktığı bu gizemli yerin kapılarını hala tam olarak açmayı başarmış değil insanoğlu.

Ancak, her ne kadar çalışma prensiplerini keşfedememiş olsak da, bir insanın bilinçaltının nasıl etkilenebileceği ile ilgili bilimsel yöntemlerin uygulandığı bilinmektedir.

Bilinçaltımız bizim kontrolümüze bırakılmayacak kadar değerli bir hazine. Bu yüzden, tamamen savunmasız olan bilinçaltımız, günümüzde iştah kabartıcı bir hedefe dönüşmüş durumdadır.

Eşikaltı Büyücüleri, bu hedefin nasıl ele geçirildiğini resimli ve açıklamalı örneklerle anlatan etkileyici bir kitap.

Kitapda beynin, gün içinde karşılaştığı binlerce mesajı hızla unuttuğu, ancak üç tür mesajı ise unutmadan bilinçaltına nasıl yerleştirdiğini anlatmaktadır. Bu mesajlar: Dehşet, seks ve  ölümdür.

“Bilinçaltı doğası bunlara hayır diyemez. Bunları reklamda ve propagandada çok açık kullanma şansı yoktur. Öyleyse en iyi teknik, görüntülerin içine gizlice yerleştirmektir. Buradaki ana  yöntem görünmesi için saklamaktır. Teknik ilk anda gözünüzün görmemesi ama bilinçaltınızın fark etmesi üzerine kuruludur. O yüzden reklamlardaki görüntüler flu, yorumlanamaz, tam olarak nitelendirilemez ve ispatlanamaz olarak kullanılır.”

Profesyoneller tarafından gizlice ve ustaca beyne enjekte edilen bu mesajlar, biz farkında olmadan davranışlarımızı, bakış açımızı ve karar verme mekanizmalarımızı derinden etkiler. Fark  etmediğimiz ancak bilinçaltımızın etkilendiği bu mesajlar, bizi aslında olmadığımız bir şeye dönüştürür. Yeni savaş alanı insan zihnidir. İnsan zihnini ve bilinçaltını ele geçiren, dünyayı ele geçirme gücüne de sahip olacaktır.

Tercihlerimizi, yaşam tarzımızı ve kararlarımızı, onayımız olmadan etkileme amacında olan bu güce karşı koyabilmek için Eşikaltı Büyücüleri’nin mutlaka okunması gerektiğine inanıyorum.

Kitabı okuduktan sonra hiçbir afişe, reklama ya da propagandaya eskisi gibi bakamayacaksınız.

Evet, “sermayenin bilinci tecavüze uğramış zombileri olmamak için uyanın” diyorum. ALINTI