Wednesday, August 28, 2013

Büyük Kapatılma


Eserlerini daha çok Batı’nın yakın tarihi  üzerine eğilerek oluşturan M. Foucault, özellikle 16. yüzyıldan sonra aklın merkeze oturma ve bilimsel bilginin akıl yoluyla inşa edilme sürecini ele alır. Bu dönem Avrupa’sında yaşanan değişimler özellikle rasyonel düşünmenin bilimleri etkilemesi, teknolojide meydana gelen gelişmeler, kapital birikimin ve yeni sömürgelerin oluşması, Foucault’yu eski düşünce geleneklerini sarsan yeni bir düşüce biçimi içerisine sokmuştur.
Önemli eserlerinden biri olan Büyük Kapatılma bu dönemin iç hesaplaşmaları sonucu ortaya çıkmıştır. “1656 yılında Paris’te Hopital General (Genel Hastane) adlı bir kurum kurulmuş ve bir kaç ay gibi kısa bir süre içerisinde Paris nüfusunun azımsanmayacak bir bölümü (üç yüz bin nüfusunun en az altı bini) bu kurumlarda gözetim altına alınmıştır”(Foucault, 2005: 11). Fakat bu hastanenin kesinlikle tıbbi bir müdahale ile alakası yoktur. Foucault’ya göre dönemin Avrupa’sında bu tarz yerlerin amacı, bir nevi denetim mekanizması işlevi görmektir. Kapatılanlara baktığımızda bunu daha net görebiliriz. Kapatılanlar, deliler, eşcinseller, hastalar, fakirler ve işsizlerdir. Bir çoğu bedensel özürlü olan bu yersiz yurtsuz insanlar toplumdan uzaklaştırma adına iktidar tarafından kapatma kurumları içerisine hapsedilmektedir. Önceleri, deliler, işsizler, hastalar, suçlular aynı kurum içerisinde bulunurken, zamanla kapitalizmin etkisiyle suçlular hapishaneye, deliler tımarhaneye kapatılmıştır. Kurumların bu şekilde ayrılmasının nedeni ucuz emektir. Deliler hiçbir zaman sisteme ayak uyduramayacaktır; fakat aynı şey suçlular, işsiz güçsüz aylak insanlar için söz konusu değildir. Özellikle
etkin bir önlem olarak kapatmaya ancak ancak kapitalizm el emeği, işsizlik gibi sorunlarla karşı karşıya gelindiğinde  ve on yedinci yüzyıl Avrupa toplumları büyük isyanlarla tanıştığında başvurulmuştur. İsyanları bastırmak için bir ordu göndermek, insanları katletmek, yakıp yıkmak gibi eski yöntemler, aynı zamanda büyük toprak sahiplerinin vergi toplamasını da engelleyen genel bir felakete yol açacak önlemler haline geldiğinde daha ekonomik ve etkili bir önlem ve cezalandırma tekniği olarak hapishaneye başvurulmuştur; çünkü hapishaneler nüfusun tehlikeli bir bölümünü feci ekonomik sonuçlara yol açmadan elemeye imkan tanımıştır(a.g.e,13).
Giderek külfetli hale gelen bu kurumlar, yeni yollar bulmaya çalışır ve kategorik olarak yapılan ayrımdan sonra kapitalizmin ihtiyaç duyduğu ucuz emeğin yeni adresi olur.
  • Foucault Michel, Büyük Kapatılma, çev. Ferda Keskin, Ayrıntı yay. İstanbul, 2005