Monday, March 26, 2012

ÇALIŞMAK SAĞLIĞA ZARARLIDIR

ÇALIŞMAK SAĞLIĞA ZARARLIDIR –
Annie Thebaud-Mony
 Dünyanın her yerinde, ‘rekabet edebilirlik’ adına, çalışma hayatı öldürüyor, yaralıyor, binlerce kadını ve erkeği hasta ediyor. Sağlıklarına ciddi biçimde zarar verdiğini bilseler de, bu insanların, geçimlerini sağlayabilmek için bu tür işlerde çalışmaktan başka çaresi yok... Fransa'da, iş kazalarından günde iki, asbeste bağlı hastalıklardan sekiz kişi ölüyor. İki buçuk milyon çalışan her gün işyerlerinde kanserojen kokteyllere maruz kalıyor. Milyonlarca kadın ve erkek bir insanın fiziksel ve ruhsal olarak dayanabileceği sınırların ucuna itiliyor. İşyerlerinde intihar ediyor. Kısacası, çalışma hayatı yaralıyor, öldürüyor ve hasta ediyor. Fakat öldüren gerçekten çalışma hayatı mı yoksa yönetim kurullarının oval masalarında çalışma organizasyonunun nasıl olacağına dair muktedirlerin verdiği kararlar mı? Sahte bayraklı armatörlerin ve dünya çelik tüccarlarının yüksek çıkarları için bugün, Hindistan’da Alang sahiline çekilmiş gemileri sökerken, belki iki, belki on, belki altmış işçi ölecek. Burada bahsi geçen, çalışmaktan ölümleridir. Bunlara neden olan riskler gibi ‘kabul edilebilir’ gösterilirler; sorumluları için ise, hiçbir mahkumiyet söz konusu değildir.
Bu kitap, sanayi ve hizmet sektörlerinin farklı iş kollarından toplanan çok sayıda tanıklığa ve asbestin aydınlatıcı örneğine dayanarak kamu sağlığının “kör nokta”sına ışık tutuyor: Çalışanların hayatına, sağlığına ve onuruna yönelen saldırıları görünür kılıyor. Kendine Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nu referans alan yazar, insan öldürme, başkasını tehlikeye atma, onura saldırı ya da tehlikedeki insana yardım etmeme suçlarında, sorumluların nasıl bütünüyle cezasız bırakıldığını gösteriyor. Ayrıca, endüstriyel çıkarlar tarafından manipüle edilmiş bilimsel araştırmaların tehlikeli sonuçlarına dikkat çekiyor. Bireysel ve kolektif direnişe ve yurttaşları tetikte olmaya çağıran sağduyulu, sosyal ve sağlık bilimlerini somut örnekler üzerinden buluşturan canlı bir kitap.
“Tuzla’yı, Davutpaşa’yı, Karadon faciasını, saatli bomba asbestin etkilerini anlamak için kılavuz bir kitap. Usta sosyolog Thébaud-Mony hepimizin bir politika olarak uygulanan güvencesizleştirme ile nasıl sağlık ve canımızı kaybettiğimizi, Fransa, İtalya, Hindistan, Brezilya, Güney Afrika, Kanada’dan somut örneklerle anlatıyor. Sırf iş güvenliği uzmanları için değil, güvenceli güvencesiz, evde, işyerinde, kadın, erkek, Türkiyeli, göçmen çalışma hayatının içindeki herkes için bir ‘YANGIN ALARMI’ veriyor bu kitap.”
İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi www.yanginkulesi.org
“Çalışmak sağlığa ciddi biçimde zarar verebilir mi?” Bu soruyu bir Fransız sosyolog, Annie Thébaud-Mony, önce kendi ülkesi için soruyor; sonra da  Fransa dışına (Kanada, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika’ya) bakıyor ve ne yazık ki, “evet; hem de çok ciddi biçimlerde…” diye yanıtlıyor.
Kapitalizmin, pek çok kişi tarafından tarihe karıştığı sanılan trajik bir yüzünün 21. yüzyıl başlarındaki çirkin görüntülerini  ortaya koyan bu canlı ve önemli çalışma, emeğin ve emekçinin kaderiyle, gönenciyle  ilgilenen Türkiye’den okurları da yakından  ilgilendirecektir. Prof. Dr. Korkut Boratav
‘son yirmi yıldır, iş hakkındaki politik ve bilimsel diskur, işi, ekonomik ve sosyal maliyet boyutlarına indirgedi.. çalışanlar, gün geçtikçe daha az, kendi tarihlerinin ve çağdaş toplumların tarihinin öznesi olarak kabul görür oldu.. bununla birlikte, yaşama hakkı, sağlık hakkı, onurlu yaşam hakkı temel evrensel haklar arasında.. bugün, bilimsel ve tıbbi bilgileri, çalışma hayatında sağlık kaybının nedenlerinden birçoğunu anlamamıza olanak sağlarken, iş organizasyonu ve çalışma koşulları ile ilgili tercihlerde ve bu tercihleri meşrulaştıran kamu politikalarıyla bir başkasını, bilerek tehlikeye atmanın yaygınlaştığını saptıyoruz.. bu çelişkiyi nasıl açıklamalı?
iş organizasyonu tercihleri, çok uluslu büyük şirketlerin yönetimlerinin, ‘işgücü’ maliyetini sürekli olarak düşürmekle görevli ‘karar vericiler’in ve ‘müdürler’in, işi ve risklerini alt işverene devreden emir vericilerin yetki alanındadır.. fransa’daki gibi, hindistan’da, brezilya’da, çin’de ya da başka ülkelerde; geçici statüde çalışanların, düzensiz (aralıklı, kesintili) çalışanların ve tüm ‘fark edilmeden’ çalışanların; alt işveren iş ilişkisinin son halkasındaki varlığı, insan hakları evrensel beyannamesi’nin ya da fransız ceza muhakemeleri usulü kanunu’nun yasakladığı güvencesizliğe ve aşağılanmaya yeniden dönüldüğünü gösteriyor..
bugün, köleliğin ‘modern’ biçimlerini onaylayarak, bu biçimlere karar ve yön verenleri tamamıyla cezasız bırakan istihdam, çalışma ve sağlık politikalarının, insan haklarının fransa’sında ‘kara yasa’nın köleliğe meşruluk kazandırmasındaki gibi, bir rolü oynayıp oynamadığını sorabiliriz.. politik partiler, sendikalar, birlikler gibi bireysel ve kolektif hakları savunun geleneksel örgütler, sömürünün bu ‘modern’ biçimlerinin meşruiyet temellerini sorgulayacak bir muhalefet oluşturmakta zorlanıyor..
bu kitap, araştırmalar sırasında, nükleer, demir çelik, otomobil, elektronik sektörlerinden ve hizmet sektöründen toplanan çok sayıda tanıklığa dayanarak, sürekli bir biçimde kamu sağlığının ‘kör nokta’sında bırakılan alanı; yani, çalışanların hayatına, sağlığına ve onuruna yönelen saldırıları gösterme amacındadır.. ceza muhakemeleri usulü kanunu’nun tanımladığı temel hakları referans alarak yürürlükteki somut sömürü ve tahakküm ilişkilerini anlamaya; bireysel ve kolektif, dağınık ya da örgütlü direniş stratejilerinin acımasız bastırma yöntemleriyle nasıl karşı karşıya bırakıldığını analiz etmeye çalışmaktadır..’
‘ÇALIŞMAK SAĞLIĞA ZARARLIDIR.. risklerin alt işverene devri, başkasını tehlikeye atma, onura saldırı, duygusal ve fiziksel şiddet, mesleki kanserler..’, ANNIE THÉBAUD-MONY, Çeviri: AYŞE GÜREN, AYRINTI Yayınları, 2012, 284 Sayfa.