"Aşkın Hüzünlü Kentleri", Ümit Otan'ın Ege
antik kentlerinden Yunan adalarına, İtalya'dan İspanya'ya, Ortaçağ
kentleri Segovia’dan Siena’ya, Mozart’ın kenti Salzburg’dan Nazım’ın
Moskova’sına kadar olan yolculuklarını edebi bir anlatı üslubuyla
aktaran bir gezi kitabı.
İstanbul-
"Aşkın Hüzünlü Kentleri", okura, gidilip görülen yerlerin edebiyata
nasıl dahil edilebileceğini de gösteren, nitelikli bir örnek.
Agora Kitaplığı'dan çıkan kitabın arka kapağında şöyle diyor Ümit Otan:
"İşte Şolohov, Bulgakov, Gogol, Potemkin Zırhlısı'nın, Korkunç İvan'ın ünlü yönetmeni Sergey Ayzenştayn. Sanatıyla, kültürüyle ülkesine katkıda bulunmuş tüm insanlar orada. Bir de bizden biri. Mezar taşındaki tanımıyla büyük Türk şairi Nazım Hikmet. Geniş yolda ilerliyorsunuz. Sola dönen ikinci yola kıvrıldığınızda tam karşı köşede Nazım yatıyor. Memleketinde bir köy mezarlığı istiyordu, olmadı. Bizden önce de birileri gelmiş. Mezarda yeni konulmuş güller ve karanfiller var. Bizim Türkiye'den getirdiğimiz karanfiller kurumak üzere. Ama bizim karanfillerimiz Nazım'ın yıllarca hasretini çektiği kendi ülkesinden. Yağmur çiseliyor. Nazım'a usulca dokunuyoruz, ellerimiz yanıyor..."
Agora Kitaplığı'dan çıkan kitabın arka kapağında şöyle diyor Ümit Otan:
"İşte Şolohov, Bulgakov, Gogol, Potemkin Zırhlısı'nın, Korkunç İvan'ın ünlü yönetmeni Sergey Ayzenştayn. Sanatıyla, kültürüyle ülkesine katkıda bulunmuş tüm insanlar orada. Bir de bizden biri. Mezar taşındaki tanımıyla büyük Türk şairi Nazım Hikmet. Geniş yolda ilerliyorsunuz. Sola dönen ikinci yola kıvrıldığınızda tam karşı köşede Nazım yatıyor. Memleketinde bir köy mezarlığı istiyordu, olmadı. Bizden önce de birileri gelmiş. Mezarda yeni konulmuş güller ve karanfiller var. Bizim Türkiye'den getirdiğimiz karanfiller kurumak üzere. Ama bizim karanfillerimiz Nazım'ın yıllarca hasretini çektiği kendi ülkesinden. Yağmur çiseliyor. Nazım'a usulca dokunuyoruz, ellerimiz yanıyor..."